Nüfusumuzun yedi milyonu yani yaklaşık yüzde 8.5’i yaşlılardan (65 ve üzeri yaştakiler) oluşuyor. Beş sene önce, 2013’deki oran yüzde 7.7’ydi. Dünya genelinde oran 8.7. Kısaca Türkiye genç bir nüfusa sahip dediğimiz dönemler geçmişte kaldı. Yaşlı nüfusumuzun 2023’te ,8,6 milyon, 2050’de 19,5 milyon olması bekleniyor. Kısaca 2050’de her beş kişiden birimiz yaşlı olacak.
Bu kadar rakamı neden bu yazıya boca ettiğime gelelim. Nüfus hızla yaşlanırken ne yazık ki yaşlı bakımı konusunda ciddi bir boşluk var. Bırakın nitelikliyi niteliksiz eleman bulmak bile zor. Çoğunlukla yaşlı bakımını, dilimizi ve kültürümüzü bilmeyen, kaçak çalışan yabancılara yaptırmak durumunda kalıyoruz. Yabancı çalışanlar maaşlarını döviz üzerinden istedikleri için hem yüksek maliyete katlanıyoruz hem de arzu ettiğimiz hizmeti alamıyoruz.
Bu ihtiyacın aciliyetini kavrayan eğitim kurumları “Yaşlı Bakımı Eğitimi” ön lisans programları açıyorlar. Anadolu Üniversitesi’ Açık Öğretim Programı ile bu eğitimi uzaktan almak mümkün. Kişiliği ve nitelikleri yaşlı bakımına uygun gençleri bu bölüme yönlendirmek akıllıca olabilir. Yapay zekanın bir çok kişiyi işsiz bırakacağı yakın gelecekte profesyonel hasta ve yaşlı bakıcılar aranan elemanlar olacak.
Bu yazıda Tüik (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerinden yararlandım.
Modern insan rekabet ettiği için değil paylaşmayı bildiği için bugüne kadar yeryüzünde hayatta kalmayı başardı. Beğen ve paylaş.