Sonbahar, renkleriyle içimizi ısıtan ama değişkenliği ile bünyemizi şaşırtan mevsim. Vücut direncimizi yüksek tutmak ve virüslerden korunmak için beslenmemize her zamankinden fazla dikkat etmemiz gerekiyor.
Bilinçli beslen, korun
Kuru erik, şalgam, armut, bal kabağı, kızılcık, elma, Brüksel lahanası, turp, karnabahar, nar, ceviz ve fındık… Tüm bu besinleri, mevsim geçişlerinde güçlü olmak, sonbahar depresyonundan korunmak ve virüsü kendinden uzak tutmak için sofranda bulundur.
Kuru Erik
Göz ve kemik sağlığını korur. İçerdiği C vitamini ile bağışıklığı güçlendirir. Az kalorisine rağmen uzun süreli tokluk hissi sağlar. Yaşamsal öneme sahip olan demir ve bakır içerir, ayrıca kanın arındırılmasına ve sağlıklı bir kan dolaşımına yardımcı olur. Kas kasılmalarını önleyebilir. Cilt dostudur. Günde küçük boysa on adet, büyük boysa üç adet tüket.
Şalgam
İyi bir C vitamini kaynağıdır ve her porsiyonu 2-3 gram posa içerir. Şalgamla aynı aileden olan brokoli ve lahana gibi kanserden koruyucu güçlü antioksidanlara sahiptir.
Balkabağı
Göz alıcı turuncu rengi, önemli bir antioksidan olan beta-karoten ile yüklü olduğunun göstergesi. Toplandıktan sonra vitamin kalitesinde azalma olmayan birkaç besinden biridir. Aksine A vitamini içeriği durdukça artar. Aynı zamanda C vitamini ve folattan da zengindir. Karotenoidler, akciğer, kolon, mesane, serviks, meme ve cilt kanserlerine yakalanma riskini azaltır, kalp hastalıklarından korur. Balkabağı çorbası hem çok lezzetli hem çok besleyicidir, mutlaka dene.
Kızılcık
Kızılcığın ancak yüzde onu sonbaharda taze olarak satılır. Geri kalan kısmı kurutulmuş veya meyve suyu olarak kullanılır. Kalori bakımından düşük, antioksidan açısından ise yüksek besin değeri ile özellikle kalp rahatsızlıkları, diş eti hastalıkları, ağız ve mide ülserleri, idrar yolu enfeksiyonlarında oldukça etkilidir.
Elma
Elma, en güçlü antioksidanlardan biri olan flavonoidleri içerdiği için, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerine yakalanma riskini düşürür. Cilt sağlığına olumlu etkisi vardır. Cildin yapısını onarır ve genç kalmayı sağlar. Ara öğünlerde tarçın ve yoğurtla beraber hafif tatlı niyetine tercih edebilirsin. Asıl vitamini kabuğunda bulunduğundan iyi yıkanmış bir şekilde kabuğuyla tüketin.
Ayva
Kabızlığı önler. Bronşit ve öksürüğe iyi gelir; çekirdekleri kaynatılıp içildiğinde göğsü yumuşatır. Ayva çiçeği ile bal karıştırılıp macun halinde tüketilirse baş ağrısına birebirdir. Ayva, damar sertliği ve karaciğer sağlığı için de faydalıdır; tansiyonu düşürür, safrayı düzene sokar. Sonbahar depresyonundan korunmak için sakinleştirici özelliğe sahip yapraklarının çayı içebilirsin.
Brüksel lahanası
İyi bir demir kaynağıdır. Kanser başta olmak üzere hastalıklara karşı vücudun doğal savunma sisteminin aktivitesini artırır. Tam bir sağlık deposu olan bu sebzeyi yedi dakika buharda pişirerek tüketirsen maksimum faydayı sağlarsın.
Turp
Kökü iyi bir C vitamini kaynağı iken, yapraklarında bol miktarda A, K vitamini ve folat bulunur. Metal ile temas ettirmeden seramik bıçak ya da cam rende ile zeytinyağlı salatalarda kullanılabilir. Kanı temizler, gut hastalığına karşı korur. Bağırsakları temizler, cilde tazelik verir, saçların sağlıklı olmasını sağlar. Kabızlığı giderir, stresi azaltır.
Karnabahar
İçeriğindeki fitokimyasallar sayesinde anti kanserojendir. Kilo vermek ve sindirimi artırmak için lif, öğrenme ve hafıza için gerekli olan kolin ve diğer birçok önemli besinleri barındırır.
Nar
Vücutta damar sağlığını, özellikle de kalbi korur. Damar tıkanıklıklarına iyi gelen nar, tansiyon düşürücüdür. Narda 10 bardak yeşil çaya ve dört bardak kızılcık suyuna eşdeğer antioksidan madde bulunur. Doğal bir antioksidan olarak anti-tümör özelliği vardır.
Taze ceviz ve fındık
Çok iyi birer enerji kaynağıdırlar, vücuda güç ve enerji verirken beden ve zihin yorgunluğunu giderirler. Kolesterolü düşürmekle kalmayıp düzenli olarak her gün bir avuç tüketirsen kalp krizi geçirme riskin azalır.
Armut
Bağırsak sağlığı için çok faydalıdır. Fırınlama veya haşlama yöntemi ile bir tatlı haline getirilip, tüketebilirsin.
Balık
Ekim ayı palamut, kasım lüfer zamanı. Balık haftada iki defa mutlaka tüketilmeli. Balığın içeriğindeki omega-3, fosfor başta olmak üzere vitamin ve mineraller hamilelikte anne karnındaki bebeğin gelişimi için, çocukluk çağında beyin gelişimi, yetişkin ve yaşlılarda göz, zihin, karaciğer, kalp ve damar sağlığı üzerinde oldukça önemli role sahiptir.
Bu yazıda Memorial Sağlık Rehberi’nden yararlandım.
Modern insan rekabet ettiği için değil paylaşmayı bildiği için bugüne kadar yeryüzünde hayatta kalmayı başardı. Beğen ve paylaş.
7 Adımda Beyin Sağlığı ilgini çekebilir.